No exact translation found for أَمْر ظَالِم
Translate Turkish Arabic أَمْر ظَالِم
Turkish
Arabic
related Results
- more ...
-
zorba (n.)more ...
- more ...
-
insafsız (adj.)more ...
- more ...
-
adaletsiz (adj.)more ...
-
haksız (adj.)more ...
-
ظَالِمٌ {ج ظَالِمُون}more ...
- more ...
-
ظَالِم {طَائِر صَغِير م}more ...
-
haksızlık (n.)more ...
-
sipariş (n.)more ...
-
özdek (n.)more ...
-
ısmarlamak (v.)more ...
-
yönerge (n.)more ...
-
zorba (adj.)more ...
-
buyurmak (v.)more ...
-
tarikat (n.)more ...
-
devlet (n.)more ...
-
amir (n.)more ...
-
ısmarlamak (v.)more ...
-
ısmarlama (n.)more ...
- more ...
- more ...
- more ...
- more ...
- more ...
-
reis (n.)more ...
-
güç (n.)more ...
-
husus (n.)more ...
Examples
-
Musa kavmi , kendisin ( in , Rabbi ile mülakata gitmesin ) den sonra kendilerinin zinet takımlarından yapılmış , böğürmesi olan bir buzağı heykelini ( tanrı diye ) benimsediler . Görmediler mi ki o , ne kendilerine söz söylüyor , ne de onlara yol gösteriyor ?واتخذ قوم موسى من بعد ما فارقهم ماضيًا لمناجاة ربه معبودًا مِن ذهبهم عِجلا جسدًا بلا روح ، له صوت ، ألم يعلموا أنه لا يكلمهم ، ولا يرشدهم إلى خير ؟ أَقْدَمُوا على ما أقدموا عليه من هذا الأمر الشنيع ، وكانوا ظالمين لأنفسهم واضعين الشيء في غير موضعه .
-
( Tura gitmesinin ) Ardından Musa ' nın kavmi süs eşyalarından böğürmesi olan bir buzağı heykelini ( tapılacak ilah ) edindiler . Onun kendileriyle konuşmadığını ve onları bir yola da yöneltip-iletmediğini ( hidayete erdirmediğini ) görmediler mi ?واتخذ قوم موسى من بعد ما فارقهم ماضيًا لمناجاة ربه معبودًا مِن ذهبهم عِجلا جسدًا بلا روح ، له صوت ، ألم يعلموا أنه لا يكلمهم ، ولا يرشدهم إلى خير ؟ أَقْدَمُوا على ما أقدموا عليه من هذا الأمر الشنيع ، وكانوا ظالمين لأنفسهم واضعين الشيء في غير موضعه .
-
Musa ' nın ardından milleti , ziynet takımlarından , canlıymış gibi böğüren bir buzağı heykeli yaparak onu tanrı edindiler . O buzağının kendileriyle konuşmadığını ve yol da göstermediğini görmediler mi ?واتخذ قوم موسى من بعد ما فارقهم ماضيًا لمناجاة ربه معبودًا مِن ذهبهم عِجلا جسدًا بلا روح ، له صوت ، ألم يعلموا أنه لا يكلمهم ، ولا يرشدهم إلى خير ؟ أَقْدَمُوا على ما أقدموا عليه من هذا الأمر الشنيع ، وكانوا ظالمين لأنفسهم واضعين الشيء في غير موضعه .
-
O buzağı , böğürüyordu da . O buzağının kendileriyle konuşmayacağını , onlara doğru yolu göstermeyeceğini görüp anlamadılar mı da ona sarıldılar ve kendilerine kıydılar , yazık ettiler .واتخذ قوم موسى من بعد ما فارقهم ماضيًا لمناجاة ربه معبودًا مِن ذهبهم عِجلا جسدًا بلا روح ، له صوت ، ألم يعلموا أنه لا يكلمهم ، ولا يرشدهم إلى خير ؟ أَقْدَمُوا على ما أقدموا عليه من هذا الأمر الشنيع ، وكانوا ظالمين لأنفسهم واضعين الشيء في غير موضعه .
-
Mûsa ' nın kavmi , onun Allah ' la konuşmaya gidişinden sonra , süs eşyalarından oluşmuş , böğürebilen bir buzağı heykelini ilah edinmişti . Görmediler mi ki , o onlarla ne konuşabiliyor ne de kendilerine yol gösterebiliyor ?واتخذ قوم موسى من بعد ما فارقهم ماضيًا لمناجاة ربه معبودًا مِن ذهبهم عِجلا جسدًا بلا روح ، له صوت ، ألم يعلموا أنه لا يكلمهم ، ولا يرشدهم إلى خير ؟ أَقْدَمُوا على ما أقدموا عليه من هذا الأمر الشنيع ، وكانوا ظالمين لأنفسهم واضعين الشيء في غير موضعه .
-
( Tur ' a giden ) Musa ' nın arkasından kavmi , zinet takımlarından , böğürebilen bir buzağı heykelini ( tanrı ) edindiler . Görmediler mi ki o , onlarla ne konuşuyor ne de onlara yol gösteriyor ?واتخذ قوم موسى من بعد ما فارقهم ماضيًا لمناجاة ربه معبودًا مِن ذهبهم عِجلا جسدًا بلا روح ، له صوت ، ألم يعلموا أنه لا يكلمهم ، ولا يرشدهم إلى خير ؟ أَقْدَمُوا على ما أقدموا عليه من هذا الأمر الشنيع ، وكانوا ظالمين لأنفسهم واضعين الشيء في غير موضعه .
-
Musa ' nın arkasından kavmi , tutmuş süs takılarından böğüren bir buzağı heykeli edinmişlerdi . O buzağının kendilerine bir söz söylemediğini ve bir yol gösteremediğini görmemişler miydi ?واتخذ قوم موسى من بعد ما فارقهم ماضيًا لمناجاة ربه معبودًا مِن ذهبهم عِجلا جسدًا بلا روح ، له صوت ، ألم يعلموا أنه لا يكلمهم ، ولا يرشدهم إلى خير ؟ أَقْدَمُوا على ما أقدموا عليه من هذا الأمر الشنيع ، وكانوا ظالمين لأنفسهم واضعين الشيء في غير موضعه .
-
Mûsâ Tevrat ' ı almak için ayrıldıktan sonra ümmeti , zinet takımlarından , böğürür gibi ses çıkaran bir buzağı heykeli yapıp tanrı edindiler.Görmemişler miydi ki o heykel onlara hitap edemiyordu , kendilerine yol da gösteremiyordu . Fakat buna rağmen onu tanrı edindiler ve zalimlerden oldular .واتخذ قوم موسى من بعد ما فارقهم ماضيًا لمناجاة ربه معبودًا مِن ذهبهم عِجلا جسدًا بلا روح ، له صوت ، ألم يعلموا أنه لا يكلمهم ، ولا يرشدهم إلى خير ؟ أَقْدَمُوا على ما أقدموا عليه من هذا الأمر الشنيع ، وكانوا ظالمين لأنفسهم واضعين الشيء في غير موضعه .
-
Musa ' nın halkı kendisinden sonra , süs eşyalarından , böğürmesi olan bir buzağı heykeli yapıp putlaştırdılar . Onun , konuşmaktan ve kendilerine yol göstermekten aciz olduğunu görmediler mi ?واتخذ قوم موسى من بعد ما فارقهم ماضيًا لمناجاة ربه معبودًا مِن ذهبهم عِجلا جسدًا بلا روح ، له صوت ، ألم يعلموا أنه لا يكلمهم ، ولا يرشدهم إلى خير ؟ أَقْدَمُوا على ما أقدموا عليه من هذا الأمر الشنيع ، وكانوا ظالمين لأنفسهم واضعين الشيء في غير موضعه .
-
Ey inananlar , ne alışverişin , ne dostluğun ve ne de şefaatin olmadığı gün gelmezden önce , size verdiğimiz rızıktan ( Allah için ) harcayın . Kafirler , zalimlerin ta kendileridir .« يا أيها الذين آمنوا أنفقوا مما رزقناكم » زكاته « من قبل أن يأتي يوم لا بيْعٌ » فداء « فيه ولا خُلَّة » صداقة تنفع « ولا شَفَاعَةَ » بغير إذنه وهو يوم القيامة وفي قراءة برفع الثلاثة « والكافرون » بالله أو بما فرض عليهم « هم الظالمون » لوضعهم أمر الله في غير محله .